-Bayraktar, Tirebolu
Fındık İşleme Tesisi’nin açılışını yaptı
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: “Bu bölgede fındık bir devlet politikası olmalıdır”
-“Verimlilik rakamlarını yukarıya çekmemiz, daha bilinçli üretim yapmamız lazım”
-“Ben üretiyorum, içinde mazot, gübre, ilaç, işçilik var. Bu ürünü satanların maliyeti ne? Aldın sattın para kazandın”
Tirebolu/Giresun
– 03.10.2019 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, Karadeniz’de 400 bin ailenin geçim kaynağı olan, bölgenin sosyo
ekonomik yapısını çok yakından ilgilendiren fındığa herkesin sahip çıkması
gerektiğini bildirerek, “Bu bölgede fındık bir devlet politikası olmalıdır”
dedi.
Tirebolu Ziraat Odası’nın Fındık İşleme
Tesisi açılışına TZOB Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Hasan Kozoğlu, TZOB Yönetim
Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Tirebolu Ziraat Odası Başkanı Erim Yaman, İlçe
Ziraat Odası Başkanları, çiftçiler katıldı.
Bayraktar,
açılışta yaptığı konuşmada, bu tesisleri çok önemsediğini, çiftçiden gelen
aidatın son kuruşuna kadar çiftçiye hizmet olarak kullanılması gerektiğini
söyledi. Son yıllarda Ziraat Odaları’nın hummalı bir çalışma içinde olduklarına
dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Odalarımız,
laboratuvarlar, eğitim merkezleri, girdi mağazaları açıyor. Fabrikalar, ürün
işleme tesisleri kuruyor. Ben de Türkiye’nin her tarafında açılışlara
katılıyor, Odalarımızın heyecanını paylaşıyorum, teşvik ediyorum. Odalarımız
200’e yakın Avrupa Birliği kırsal kalkınma projesi hayata geçirdi. Gelen
kaynağı çiftçimiz için kullandı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat
Odalarımız 560 bin çiftçimize eğitim verdik. Bunun 190 bini kadın
çiftçilerimiz. Kadın çiftçilerimizi eğitmek zorundayız. Çünkü kadınlar olmasa
bu üretimi sağlayamayız. 900 bin çiftçimizi fuarlara götürdük. Bilgiyle,
teknolojiyle tanışmalarını sağladık.”
Ziraat
Odaları olarak, fındıkta tarım politikası, fiyat politikası ne olacak konusunun
görevleri olduğunu ancak başka işlerin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan
Bayraktar, şöyle devam etti:
“Bunlara
da odaklanmamız lazım. Artık Giresun’da bu bahçeleri nasıl yenileyeceğiz, nasıl
geliştireceğiz, hastalık ve zararlılarla nasıl mücadele edeceğiz gibi konulara
da bakmamız gerekiyor. Yeni zararlılar çıkmaya başladı. İhmal edemeyiz. Ziraat
Odaları olarak bu mücadeleyi verirken, mücadelenin neresinde olacağız. Kendi
aramızda değerlendirmemiz, çiftçimizin mücadelede yanında olmamız, mesafe
almamız lazım.
Verimlilik
rakamlarını yukarıya çekmemiz, daha bilinçli üretim yapmamız lazım. Örnek
bahçelerde verim yüzde 100-200 artıyor. Eğitimse eğitim, mekanizasyonsa
mekanizasyon, örnek bahçeyse örnek bahçe. Bunları yapmamız gerekiyor. Fındık
tabii ki önemli. Fındığı bu bölgede sökün atın 400 bin fındık ailesi, milyonlar
yapar ne yapacak? Bu bölgede gelişmiş bir hizmet sektörü, sanayi olsa, iş olsa
kimseyi tutamazsınız. Zaten hizmet sektöründe, sanayide asgari ücretle iş bulan
tarımdan kaçıyor.
-“Bu kadar insanın
geçim kaynağı ise sahip çıkacaksınız”-
Bu
kadar insanın geçim kaynağı ise sahip çıkacaksınız. Bu bölgenin sosyo ekonomik
yapısını çok yakından ilgilendiren fındığa herkes sahip çıkacak. Bu bölgede
fındık bir devlet politikası olmalıdır. Üretici yoksa fındık yok, fındık yoksa
ihracat yok, ihracat yoksa ihracatçı, esnaf yok. Bu sadece bizim meselemiz
değil. Bu bölgede yaşayan herkesin bu ürüne, bu ürünü yetiştiren çiftçiye sahip
çıkması lazım. Bu vicdani bir görev.
Ben
üretiyorum. İçinde ne var? Mazot, gübre, ilaç, işçilik, maliyet var. Bu ürünü
satanların maliyeti ne? Aldın sattın para kazandın. Bu ürünü üreten insanlara,
emeğe saygı duyulmalıdır. Buradan sesleniyorum. Bu insanların duasını alın,
bedduasını değil. Bu lobilerin hedefi Ziraat Odalarıdır. Ziraat Odalarını
kapatalım, çiftçiyi savunan bir meslek kuruluşu kalmasın. Yıllardır
uğraşıyorlar. Ziraat Odalarının mücadelesi sayesinde TMO fındığı tanıdı.
Fiskobirlik de olsun. Biz isteriz. Üretici örgütü. Zaten üretici örgütleri
aktif bir şekilde devreye girse meyve ve sebzede bu makası yaşamayız. Üretici
para kazanır.”
-“Zorluğunuzu biliyoruz
ama emanete vermemeye çalışın”-
Bu
yıl da fındık fiyatlarını aşağı çekeceklerini, üreticiyi perişan edeceklerini
gördüklerini bildiren Bayraktar, “Arzın yeterli olmadığı zamanlarda bile fiyatı
aşağı çekiyorlar. Çünkü piyasa arz talebe göre çalışmıyor. Tekelleşme var.
Fındık üreten bütün illerimizde basın açıklamaları yaptık TMO’yu göreve davet
ettik. Yetmedi. Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz’de odalarımızın,
çiftçilerimizin katılımıyla toplantılar yaptık. Üçüncü ayağa geçmeden TMO hasat
öncesi fiyat açıkladı. Bugün bile TMO’ya rağmen lobiler fiyatı aşağı çekmeye
çalışıyorlar. ‘TMO’ya daha fazla alım yapın, gelen fındığı alın, zorluk
çıkarmayın’ diyoruz. Fındıkta, hububatta lisanslı depolar devreye girdi.
Zorluğunuzu biliyoruz ama yine de emanete fındığınızı vermemeye çalışın.
Piyasaya kontrollü indirin. Emanete verdiğiniz fındığı piyasaya sürüyorlar”
dedi.
Dünyanın
hiçbir yerinde hiçbir devletin böyle bir ürünü ihmal etmesinin mümkün
olmadığını belirten Bayraktar, “örgütünüze sahip çıkın. Hiçbir zaman çiftçimizi
orta yerde bırakmadık, satmadık. Bu lobilerle kim böyle mücadele edebilir?
Bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Yeter ki siz bizim arkamızda
durum, bize destek olun” diye konuştu.
Bayraktar,
açılışını yaptıkları tesisler gibi tesislere ihtiyaç bulunduğunu bildirerek,
“örnek bir tesis, bir model. Çiftçimiz, bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı olsun”
dedi.
Konuşmaların ardından Tirebolu Ziraat
Odası’nın Fındık İşleme Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi.