“Çiftçilerimizin bir
yıllık emeği bir kıvılcımla kül olmasın”
ANKARA- 13.07.2024- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son
dönemde artan anız yangınlarıyla ilgili görüntülü basın açıklaması yaptı.
“Rutin bir tarımsal
uygulama gibi yapılan ve toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren
anız yakma, tarım arazilerinde verimliliğin kaybolmasına neden oluyor” diyen
Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Kontrolden çıkan anız yangını çiftçilerimizin emeklerinin
yok olmasına sebep oluyor ve topraklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Bir
yıl boyunca gözü gibi bakıp, büyüttüğü ürününü hasat etmek isteyen
üreticilerimizin bütün emekleri bir kıvılcımla kül oluyor.
Gıdaya olan ihtiyacımızın her zamankinden daha fazla olduğu
günümüzde, tarımsal üretimi tehlikeye atma lüksümüz yoktur. Bu bilinçle hem
vatandaşlarımız hem çiftçilerimiz toprağımızı koruma konusunda daha duyarlı
olmalıdır.”
“Anız yakmanın
sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok küçüktür”
“Üreticilerimiz, hasat sonrası aynı araziye diğer bir
ürünün ekimini yapacaksa mibzerin istenilen bir şekilde ekim yapmasını
sağlamak, yakıt tasarrufu ve daha iyi tohum yatağı hazırlamak adına anız
yakıyor. Anız yakmak yabancı ot ve haşereleri yok etmenin yanı sıra ekin
saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellese de, toprağa zarar veriyor. Anız
yakmanın sağlayacağı fayda toprağa ve çevreye vereceği zararın yanında çok
küçük kalıyor. Hasat sonrası tarla yüzeyinde kalan bitkisel artıklar toprağı
tavında tutuyor ve meyilli arazilerde verimli toprağın su ve rüzgâr erozyonuyla
kaybolmasına engel oluyor.
Anız yakmak, doğal ve tarımsal ekosistemin tahrip olmasına,
zaten organik maddece yetersiz olan topraklarımızın iyice fakirleşmesine ve
toprağın su tutma kapasitesinin azalmasına neden oluyor. Anız, yağışların
şiddetle toprağa düşmesini engeller; yüzey akış hızını azaltır ve toprağa
sızmasını sağlar.
Organik maddesi çok düşük ve erozyona çok açık olan
topraklarda anız sürülerek veya parçalanarak toprağa yeniden kazandırılmalıdır.
Omurgalı ve omurgasız canlıların yok olmasına kısacası doğanın ölümüne neden
olan anız yangınları hasadın bitmesiyle sezon bitmeden birçok bölgede maalesef
kendini gösteriyor. Diğer taraftan anız yangınları iklim değişikliğinin de
etkisiyle artan hava sıcaklıklarıyla beraber sigara izmaritleri veya elektrik
tellerinden çıkan kıvılcımlarla da oluşabiliyor.
Tüm bu nedenlerle anız yangınlarında başta yerel yönetimler
ve itfaiye olmak üzere ilgili tüm kurumlar tedbirlerini almalıdır.”
“Çiftçilerimiz anız
yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmelidir”
“Toprağın verimini genel olarak topraktaki mineral, gübre
ve biyolojik canlılar belirler. Bunlar yakıldığı zaman çiftçilerimiz daha çok
gübre atmak zorunda kalıyor. Oysa anız toprağa kazandırıldığı zaman toprağın daha
az gübreye ihtiyacı olur ve verimde artış yaşanır.
Anız yakmakla toprağı işlemek kolaylaşıyor fakat toprağın
gücü kayboluyor. Çiftçilerimiz bunun farkında olmalıdır. Toprağa
kazandırılmayarak yakılan her anız, çiftçilerimizin daha fazla gübre kullanmasına
dolayısıyla maliyetinin artmasına sebep oluyor. Unutulmamalı ki; organik
maddece zengin toprağın su tutma kapasitesi artar.
Kişi başı yıllık su tüketiminin bin 313 metreküp olduğu ve
su stresi yaşayan ülkemizde organik madde kaybına yol açacak uygulamalardan
kaçınılmalıdır.”
“Son 5 yıldaki orman
yangınlarının yüzde 5,6’sı anızdan”
“Ülkemizde meydana gelen yangınların bazıları anız
kaynaklıdır. Bu yangınlarda ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa
tarlaları büyük riskler taşıyor. Son 5 yılda 13 bin 619 orman yangını çıktı.
Söz konusu orman yangınlarının yüzde 5,6’sı yani 763’ü anız yangınları
sebebiyle gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen 2 bin 579 orman
yangının yüzde 5,3’ü yani 137’si anız yangınıydı.
Milli servetlerimize sebebi ne olursa olsun kimsenin zarar
vermeye hakkı yoktur. Dinimiz, canlıların yakılmasını öldürülmesini haram
kılmıştır. Anız yangını nedeniyle
binlerce canlının yok edilmesiyle sokakta bir hayvanın diri diri öldürülmesinin
hiçbir farkı yoktur. Anız yangınlarını engellemek ve çiftçilerimizi bu konuda
bilinçlendirmek amacıyla eğitim faaliyetlerinin yanı sıra Cuma Hutbelerinde
anız yakmanın doğru olmadığı yönünde fetvalar verilmelidir.
Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için
anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmeli, çiftçiye yeni öneriler
sunulmalı, doğrudan ekim teknolojisi gibi var olan faydalı uygulamaların
yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.”