TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Koyunculuğa, besi hayvancılığına verilen destekleri çok önemsediklerini ve bunların artarak devam etmesi gerektiğini söyledi.
Bayraktar, sözlerine söyle devam etti:
''Türkiye'nin, Avrupa Birliği sürecinde en şanslı olduğu sektörlerden bir tanesi küçükbaş hayvancılıktır''Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, koyunculuğa, besi hayvancılığına verilen destekleri çok önemsediklerini belirterek, ''Bunların artarak devam etmesi gerekiyor. Aksi takdirde ithalatçı olmaktan kurtulamayız.''
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, toplantıda yaptığı konuşmada, ziraat odalarının son yıllarda gelişme gösterdiğini ve hızlı bir şekilde büyüdüğünü, Ziraat Odaları Birliği'nin 5 milyonun üzerinde üyesi olan Türkiye'de en büyük meslek gruplarından biri haline geldiğini belirtti.
Ziraat mühendisi istihdam ettiklerini, laboratuvar, ürün işleme tesisleri kurduklarını, makine parkları, hizmet binaları açtıklarını, 200'e yakın Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Projesini hayata geçirdiklerini anlatan Bayraktar, bu projelerden 108 tanesine kaynak bulduklarını ve 11,3 milyon avroyu da çiftçiye hizmet olarak kazandırdıklarını ifade etti.
Hedeflerinin 747 odanın proje yapmasını sağlamak olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle konuştu:
''Bu bölge gerçekten çok önemli. Bu bölgenin ekonomisi tarım. Türkiye'deki tarım nüfusu yüzde 25,5'lerde, yani istihdamdaki payı. Ama burada yüzde 57'lerde. Yani insanlarımız tarımda, potansiyel tarım. Buranın tarımsal potansiyelini (ki hayvancılığı tarımdan ayırmıyoruz) harekete geçirmediğimiz takdirde bu bölgenin ayağa kalkma şansı yok. Bu açık ve net. Kaldı ki bu bölgenin yüz ölçümüne baktığımız zaman tarımsal alan varlığı Hollanda'nın iki katı. Çok önemli bir arazi varlığına sahip. Bu arazileri yeterli ölçüde desteklemek kırsal kalkınmadan geçiyor.''
-''Genetik yapıyı hızlı bir şekilde değiştirmemiz lazım''-
Türkiye'deki koyun varlığının 50 milyonlardan 20 milyonlara düştüğünü dile getiren Bayraktar, bölgede küçükbaş hayvancılığın fevkalade azaldığını, koyunculuğun bölgede ayağa kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin, Avrupa Birliği sürecinde en şanslı olduğu sektörlerden birinin küçükbaş hayvancılık olduğunu ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Avrupa'ya ihraç potansiyelimiz var. Koyunculuğa verilen desteği bu manada önemsiyoruz. Bu destekler artırılarak devam ettirilmelidir. Besi hayvancılığına verilen, hayvan başına 300 lira desteği çok önemsiyoruz, bunun da artarak devam etmesini istiyoruz. Aksi takdirde ithalatçı olmaktan kurtulamayız. Süt hayvancılığına bu bölgede destek istiyoruz. Fakat ondan çok daha önemlisi, genetik materyali değiştirmemiz lazım. Yani genetik yapıya biraz oynamamız lazım. Yerli ırklardan melez ırklardan burada üretim yapıyoruz. Çok fazla kültür ırkı yok, bunların da süt verimi, karkas ağırlığı fevkalade düşük. Bunları kabul etmemiz lazım. Genetik yapıyı hızlı bir şekilde değiştirmemiz lazım.''
Doğu Anadolu Bölgesi'nde şap, brusella, tüberküloz gibi hayvan hastalıklarının çok yaygın olduğunu dile getiren Bayraktar, ''Bu koşullarda hayvancılığı geliştiremeyiz. Bu bölgeye has özel bir strateji, özel bir plan geliştirmek gerekiyor. Özel bir çalışma yapmak gerekiyor. Bunları muhakkak halletmemiz lazım'' şeklinde konuştu.
-''Türkiye'nin ayağa kalkıp, koşmasını kimse istemiyor''-
Verimli, kaliteli üretim yapmayı, standardı yakalamayı, Türkiye'nin milli hasılasına daha fazla katkı sağlamayı, Türkiye'nin zenginleşmesini sağlamayı hedeflediklerini vurgulayan Bayraktar, arazilerin parçalanmasını da eleştirdi.
DAP, GAP gibi projelerin çok önemli olduğunu ifade eden Bayraktar, ''Eğer bu projeler hayata geçerse, bulunduğumuz coğrafyayı doyuran bir bölge olacak burası. Bu kadar önemli. Türkiye'nin ayağa kalkıp koşmasını kimse istemiyor. Türkiye koşacak hızlı bir şekilde. Bu ülke potansiyeliyle bu işi halledecektir'' diye konuştu.
Bayraktar, Doğu Anadolu Bölgesi için organik tarımın çok önemli olduğuna vurgu yaparak, ‘’Dünyada artan organik ürün talebine bu bölge sözleşmeli üretim modeli ile cevap verebilir. Bu sektöre en iyi bu bölgede gelişecekse Doğu Anadolu Bölgesi’ne özel organik tarım desteği çıkartılmalıdır’’ dedi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’Tarım krediye selektif krediler Ziraat Bankası üzerinden değil, hazine tarafından direkt olarak kullandırılmalıdır. Hatta bu da yetmeyebilir o zaman da, devlet bankalarını devreye sokarak rekabeti sağlarsak Ziraat Bankası üzerindeki yükü hafifletmiş, hem de rekabete girmelerini sağlayarak üreticilerimize daha iyi bir hizmet sunarlar.
Bu arada, toplantıya katılması beklenen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Erzurum'a gelecek uçaktaki teknik bir arıza nedeniyle toplantıya katılamadı.
Genel Başkan Şemsi Bayraktar, Erzurum'un Çayırca Köyü'nü ziyaret ederek çiftçilerle akşam yemeği yedi.
Köy muhtarı Vehbi Kabun ilk kez köylerinde bir genel başkan ağırladıklarını ve bundan büyük memnuniyet
duyduklarını belirterek, ''Üreticilerin en büyük temsilcisi olan sizleri burada görmek bizleri onurlandırdı''' dedi.