“Kuraklık nedeniyle birçok
ilde üreticilerimiz kışlık ekimini erteledi. Ekim yapabilmek için yağış
bekliyor.”
“Yağışlar Türkiye
genelinde normaline göre yüzde 38 azaldı”
ANKARA- 06.11.2022- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal
üretimi ve kışlık ekimleri etkileyen kuraklık hakkında görüntülü basın
açıklaması yaptı.
Bayraktar,
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda kendini
fazlasıyla gösterdiğini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sel,
don, fırtına, aşırı yağış ve sıcaklık gibi doğal afetlerin yanı sıra kuraklık
da hissediliyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2021 yılı raporunda sera
gazı emisyonlarının, deniz seviyelerinin, okyanus ısısının ve okyanus
asitlenmesinin rekor seviyeye ulaştığı ifade edildi.
Rapora
göre iklim değişikliği, dünya çapında soğuk ve sıcak hava dalgaları, aşırı
yağışlar, seller, kuraklık, tropik fırtına ve şiddetli fırtınalar şeklinde
etkisini sürdürüyor. Raporda ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliğinin
gelecekte gıda ve su kıtlığı, istihdam azalması, göç, ekosistemlerde
dengesizlik, alt yapılarda zarar, sağlıksız bir yaşam ve düşük hayat standardı
getireceği belirtiliyor.
Ülkemiz
Akdeniz çanağında yer alması itibarıyla iklim değişikliğinden zarar görecek
ülkelerin başında geliyor. 2020-2021 sezonunda yaşadığımız aşırı kuraklığın
olumsuz etkileri hala devam ediyor.
2022
yılında Akdeniz ülkelerinden İtalya ve İspanya’da görülen aşırı kuraklık bu
ülkelerin tarımsal üretimini de önemli ölçüde etkiledi. Türkiye’de tarımsal
üretim, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla etkileniyor.
Çiftçilerimiz de bu değişim ve farklılıklara uyum sağlamakta oldukça zorluk
çekiyor.
Yağışlar
mevsim normallerine göre yetersiz kalırken, olması beklenen yağışlarda tarımsal
üretim için beklenen aylarda gerçekleşmiyor. Kış aylarında bazı yıllar kar
yağışı görülmezken, bazı yıllar normallerin üzerinde gerçekleşiyor.
Ayrıca,
son yıllarda sonbahar aylarında gelmeyen yağışlar, yaz aylarında sel ve su
baskınları oluşturacak düzeye ulaşıyor. Artık tarımsal üretimimizi değişen
iklime göre yeniden şekillendirmemiz gerekiyor.
2022-2023
yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi ekim ayı itibarıyla başladı. Başta
kışlık hububat olmak üzere, bazı baklagiller, kanola ve bazı sebzelerin
ekimleri yapılıyor.
Ülkemiz
için temel ürünlerden buğday ve arpanın yer aldığı hububat ekimi, eylül ayının
son haftası itibarıyla başlarken ülke genelinde ekimler ekim ayında
yoğunlaşıyor.
Ziraat
odalarımızdan aldığımız bilgilere göre özellikle kuruda yetiştirdiğimiz ürünler
için önemli bir faktör olan ekim ayı yağışları yetersiz kalırken, bu durum
kuraklık riskini artırdı.
Sonbahar
aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz. Ülkemizde
değişen iklimin yeni özelliklerinden biri sonbahar yağışlarının yetersizliği ve
sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesidir.
2019
yılından bu yana eylül, ekim ve kasım ayları yağışları normallerin altında
gerçekleşiyor. 2022 Eylül ayı raporlarında da durum değişmedi. Eylül ayı
yağışlarında mevsim normallerine göre yüzde 23 azalma görüldü. Yine sıcaklık
verilerine bakıldığında 2022 yılı eylül ayı son 52 yılın en sıcak 7. Eylül ayı
olarak gerçekleşti. Normalin üzerinde gerçekleşen sıcaklıklar yağış alan
toprağı daha hızlı kurutuyor. Ekim ayı yağışları oldukça yetersizken hava
sıcaklıkları da çoğu ilde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti.
Geçen
yıl ekimde metrekareye 30,3 kilogram yağış düştü. Bu sene aynı dönemdeki yağış miktarı
ise 30,8 kilogram oldu.
Yağışlar,
Türkiye genelinde normaline göre yüzde 38 azalırken, Akdeniz hariç tüm
bölgelerde normalinin altında yağış kaydedildi.
Güneydoğu
Anadolu bölgesinde 22 dereceye varan sıcaklıklar görüldü. Toplam 60 ilde
hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmedi. Birçok
üreticimiz ekimlerini erteledi. Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz
çoğu ilde toprak tava gelmeden kuruya ekimini yaptı. Sulama imkanı olan ise
sulama yaptı. Daha fazla beklemek istemeyen üreticilerimiz de yağış olmasa
dahi, ‘tohum ambarda duracağına toprakta dursun’ diyerek bugünlerde ekimini
yapıyor. Hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında önümüzdeki günlerde
beklenen yağışın gerçekleşmemesi durumunda tohumlarda çürüme riski oluşacaktır.
Marmara
Bölgesinde eylül ayı sonunda ekimi yapılan kanola, yetersiz yağışlar sonucu
çıkış yapamadı. Kanola üreticisi çiftçilerimiz ise tarlasını bozmak zorunda
kaldı.
Güneydoğu
Anadolu bölgesinde iki yıldır kuraklık yaşanıyor. Hububatta ve kırmızı
mercimekte önemli verim düşüklükleri oldu. Bölgede bu yıl da halen yağış
olmaması çiftçilerimizde benzer bir durumla karşı karşıya kalma endişesi
yarattı. Hububat ekimi sonrası kasım ve aralık aylarında yağış olmaması halinde
hububatta önemli verim kayıpları yaşanabilir.
Üreticilerimizin
değişen iklime uyumlu üretim yapabilmesi ve gelir elde edebilmesi için değişen
iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir.
Kuraklık
verim sigortasında devlet desteği devam etmeli ve prim miktarları
artırılmamalıdır. Çiftçimizin kuraklık verim sigortasına olan talebini artırmak
için hasar tespitleri hassasiyetle yapılmalıdır.
Çiftçimiz
kuraklık afetiyle karşılaştığında aldığı tazminat, zararını karşılamalıdır. Bölge
bazında kuraklığa ve soğuğa dayanıklı tohum çeşitleri daha fazla
geliştirilmelidir. Hastalıklara dayanıklı çeşitlerin de kullanım alanları
yaygınlaştırılmalıdır. Basınçlı sulama imkanlarının artırılması sağlanmalı ve
sulama maliyetleri düşürülmelidir.
2022-2023
tarımsal üretim döneminin; verimli geçmesi için yağış almayan tüm
bölgelerimizde en kısa zamanda yeterli yağışın alınarak, çiftçilerimizin bol
kazanç sağladığı, kalite ve rekoltenin düşmediği bir yıl olarak tamamlanmasını
temenni ediyorum.”