Düşük limon fiyatları üreticilerimizi mağdur etti
ANKARA- 24.10.2023- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, limon üreticilerimizin düşük fiyatlar nedeniyle
yaşadığı mağduriyete yönelik yazılı basın açıklaması yaptı.
“Limon üreticilerimiz
önceki yıl ihracatta yaşanan kısıtlama ve don zararından sonra bu yılda gerçekleşen
rekolte yüksekliğiyle fiyatın düşmesiyle mağdur oldu. Bu yıl erkenci çeşitte
limon üreticisi perişan durumdadır” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle
sürdürdü;
“Geçen yıla göre iklim koşullarının iyi olması bu yıl
limonda rekoltenin yüzde 13,4 oranında artmasına sebep oldu. Çukurova
bölgesinde temmuzun son haftasından, ağustosun ortasına kadar sıcaklığın çok
yüksek olması aynı zamanda nemin düşmesi erkenci limon çeşitlerinin boylarının
küçük olmasına, kalitenin ve fiyatın düşmesine neden oldu.
Girdi fiyatlarının yükselmesi ile artan üretim maliyetleri çiftçilerimizi
zararına limon satar duruma getirdi. Limon üreticilerimiz desteklenmezse bu yıl
başlayan ağaç kesimlerinin önümüzdeki yıl özellikle Çukurova bölgesinde daha da
artacağı endişesini beraberinde getiriyor. Üretim
planlamasının halen yapılamadığı tarım sektöründe, üreticilerimiz kurulum
masrafı yüksek olan limon bahçelerini kurmuş, verim almak için ortalama 3 yıl
beklemiştir. Her yıl yaşanan fiyat belirsizliği, bazı yıllar arka arkaya
gerçekleşen fiyat düşüşleri üreticilerimizi bin bir emekle kurduğu bahçesinden
vazgeçirme durumuna düşürmektedir.
Artan
enflasyonla birlikte aile geçiminin daha da zor hale geldiği, üretim maliyetlerinin
hızla arttığı tarımsal üretimde limon fiyatlarının bu kadar düşmesi karşısında
üretici ne kadar dayanabilir, daha ne kadar kazanamadığı bahçesine emek
verebilir? Sektörde yaşanan gelişmeler sonucu herhangi bir ihracat kısıtlama
kararı alınırken, sonraki yılın planlaması yapılmalıdır.
Rekoltenin
yüksek beklendiği yıllar fiyat düşüşünü engelleyen kararlar erken alınmalıdır.
Gerekirse devlet müdahale alımı ile üretici mağduriyeti önlenmelidir. Üreticiye
bu günden fiyat garantisi verilerek gelecek yıllarda bahçe sökümleri
engellenmelidir.
Çiftçilerimizin önemli sorunlarından biri de işçi
bulamamaktır. İşçilik maliyetinin yanında diğer hasat edilen ürünlerle aynı
döneme denk gelmesi sebebiyle işçi bulmakta da sorunlar artmıştır. Üreticilerimizin
emek vererek yetiştirdiği ürünlerinin fiyatlarının düşük kalması, üreticilerimizi
Tarım BAĞ-KUR primlerini ve girdi borçlarını ödeyemez duruma getirdi.”
Üretici ürün
pazarlamada sıkıntıda
“Limon üretiminde hasat başlamasına rağmen alıcı
bulunmuyor. Muğla ili TİGEM Dalaman işletmesi limonları 6 liradan satışa
çıkardı. Ancak tüccar fiyatın düşmesini bekliyor. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ise limon
fiyatını 2,5 liradan açtı. Birliğimiz verilerine göre, geçen yıl limon
üretici fiyatları ortalama 5 lira 10 kuruş iken bu yıl ortalama 3 lira 33
kuruşa gerilemesi, erkenci çeşit mandalina fiyatı geçen yıl 4 lira 20 kuruş
iken bu yıl 3 lira 50 kuruşa gerilemesi maliyet artışları yükselen çiftçimizi
hayal kırıklığına uğrattı. Çukurova bölgesinde erkenci çeşit mayer cinsi limon
0,5 TL’ye kadar düştü.
Türkiye’de limon
üretimi artıyor
“2021/2022 piyasa yılında önceki yıla göre yüzde 30 verim
artışı yaşandı. TÜİK Bitkisel Üretim 1. tahminine göre limonda 2023 yılında 1
milyon 500 bin ton üretimle bir önceki yıla göre yüzde 13,4 oranında artış bekleniyor.
Narenciye üretimimizin yüzde 90’ı Adana, Mersin, Hatay, Antalya’da yapılıyor.
Muğla, İzmir, Aydın narenciye üretiminde önemli illerimizdendir.
Ülkemizde limon üretiminin yüzde 78,3’ü,
greyfurt üretiminin yüzde 91,6'sı, portakal üretiminin yüzde 34'ü, mandalina
üretiminin yüzde 47,5'i, turunç üretiminin yüzde 66,6’sı narenciyenin ana üretim
merkezi kabul edilen Mersin ve Adana illerinde gerçekleşiyor.”
“Narenciye’de zirai mücadele, biyolojik mücadele ve biyoteknik
mücadele maliyeti yüksek”
“Üreticilerimiz narenciye üretimini artırırken, hem kalıntı sorunu ile
mücadele ediyor, hem de karantinaya tabii Akdeniz meyve sineğiyle de mücadele ediyor.
Bu durumda üreticilerimizin de mali yükü artıyor. Üreticilerimiz biyoteknik ve
biyolojik mücadele de kullanılan tuzaklar için ciddi paralar harcıyor.
Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı,
2030 yılına kadar kimyasal pestisitlerin riskinin ve kullanımının yüzde 50
azaltılması, tarım arazilerinin en az yüzde 25'inde organik tarım yapılması,
agroekolojik uygulamaların kullanımın önemli ölçüde artırılması yönünde temel
taahhütler içeriyor. Bu kararlardan pestisit kullanımında ve ihracatta
çiftçilerimiz ciddi olarak etkilenecektir.
Çiftçilerimizi zirai mücadele de
mali yükü ağır, zor bir dönem bekliyor. Bu nedenle özellikle yasaklanan etkili
maddelere alternatif tüm yöntemler daha fazla desteklenmeli ve bu tür bitki
koruma ürünlerine kolay erişilebilir olması sağlanmalıdır.
Çiftçilerimizin bu
türden üretim maliyetleri desteklenmediği sürece diğer ihracatçı rakip ülkelere
karşı dayanması ve narenciyeden para kazanması mümkün değildir.”
Yapılması gerekenler
“İhracatın
hız kazanması için ihracatçıya destek verilmeli, yeni alternatif pazarlar
bulunmalı, üretimin iç ve dış pazar talebine göre kontrollü bir şekilde
yapılması sağlanmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı limondaki
analiz ücretlerini düşürmeli, biyolojik ve biyoteknik mücadele destekleri
artırılmalıdır.
Narenciye üreticilerine fındıktaki
gibi alan bazlı destekleme verilmeli, ucuz girdi temin edilmeli, Kooperatif ve Üretici
Birlikleri işlevsel hale getirilmelidir. Narenciye
fiyatlarının düştüğü yıllarda Devlet müdahale etmeli, çiftçi kaderine terk
edilmemelidir.”