Dünya Çevre Günü
TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-“Tarımı da
çevreyi de birlikte koruyup gelecek nesillere aktarmamız şart!”
-“Ülkemizin doğal kaynaklarının korunarak gelecek nesillere
aktarabilmenin farkındalığı ve bilinciyle TZOB ailesi olarak Dünya Çevre
Günü’nü kutluyoruz”
-“Dünya Çevre Günü olarak kutlanan 5 Haziran tarihinin içinde bulunduğu hafta, Türkiye’de artık her yıl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından duyurulacak bir temayla ‘Türkiye Çevre Haftası’ olarak kutlanacak”
Ankara-05.06.2022- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’yle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
“Çevrenin korunması konusunda farkındalık
oluşturmak amacıyla 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre
Konferansı’ndan bu yana 5 Haziran’da ‘Dünya Çevre Günü’ kutlanıyor. Bu
kutlamalar çerçevesinde hükümetler,
işletmeler ve vatandaşların katılımıyla çeşitli temalarla çevre kirliliğinin
boyutlarına dikkat çeken ve çevre duyarlılığına işaret eden etkinlikler yapılıyor.
Her yıl farklı bir temada kutlanan Dünya Çevre Günü; 2022
yılında sürdürülebilir, doğa ile uyumlu, daha temiz, daha yeşil yaşam
vurgusuyla ‘Tek Bir Dünya’ mottosuyla kutlanıyor”
diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“20 Mayıs 2022 tarihli Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan ‘Türkiye Çevre Haftası’ konulu genelgeyle;
Dünya Çevre Günü olarak kutlanan 5 Haziran tarihinin içinde bulunduğu hafta,
Türkiye’de artık her yıl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından
duyurulacak bir temayla ‘Türkiye Çevre Haftası’ olarak kutlanacak. Ülkemizde
2022 yılı teması ise ‘sıfır atık’ olarak belirlendi.
Ülkelerin kalkınmasının temelinde yer alan tarım sektörü,
her ekonomik faaliyette olduğu gibi doğal kaynaklara ve bu kaynakların
kullanımına dayandığından çevre üzerinde yoğun baskı oluşturmaktadır.
Tarım sektöründe tarımsal su kullanımı, gübre kullanımı,
zirai mücadele ilaçları gibi uygulamalar su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir.
Dolayısıyla, yapısı gereği tarım çevre üzerinde kirlilik yapan bir etkiye
sahiptir. Bunun yanı sıra ormanların tarım arazisine dönüştürülerek bitki ve
hayvan yetiştiriciliğine tahsis edilmesi sera gazı emisyonuna sebep olmaktadır.
Kaidesine ve kuralına göre yapılmayan tarımsal uygulamalar toprak-su
kaynaklarını olumsuz etkilemekle kalmayıp genetik kaynaklar ve biyoçeşitlilik
üzerinde tahrip edici etki de yapabilmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki tarım, atık ve kirlilik oluşturmanın
yanı sıra aynı zamanda doğal kaynaklara ve bu kaynakların döngüsüne de katkıda
bulunmaktadır. Kısacası tarım ve çevre arasında vazgeçilmesi imkânsız olan dengeli
bir ilişki vardır ve bu ilişkinin uyumlu şekilde varlığını devam ettirmesi ‘sürdürülebilir
tarım’ kavramıyla açıklanmaktadır.
Sürdürülebilir tarım, çevre sağlığı, ekonomik kârlılık ve
sosyal ve ekonomik eşitliği bünyesinde birleştirmektedir. Yani
sürdürülebilirlik, bugünün ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin kendi
ihtiyaçlarını karşılamalarını tehlikeye atmadan karşılama ilkesine
dayanmaktadır. Bu nedenle doğal kaynakların, gelecekte de yarar sağlayacak
şekilde yönetilmesini de zorunlu kılmaktadır.
Arazinin ve doğal kaynakların yarar sağlayacak bir biçimde
kullanımı ve çevrenin korunması denge halinde olmalıdır. Bu denge bozulduğu
takdirde canlıların yaşamı tehlikeye girmektedir. Tarım ve çevrenin
birbirlerinin tamamlayıcı parçası olduğu asla unutulmamalıdır.
Evrende yaşayabileceğimiz ve adına da dünya dediğimiz ‘tek
bir evimizin’ olduğu bilinciyle hareket ederek; toplumda çevre bilincinin
oluşturulması, çevre sorunlarına karşı duyarlı olunması ve gerekli önlemlerin
alınmasının temelinde eğitimin yattığının farkındayız. Üreticiden tüketiciye toplumun her kesiminin
çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önem arz etmektedir. Ancak
bu eğitimi verirken tarımın insanlık için hayatî önemini de genç nesillere tam
anlamıyla öğretmeyi asla ihmal etmemeliyiz.
Bu doğrultuda ülkeler doğal kaynakların korunmasını
sağlayacak politikalar geliştirmelidir. Diğer taraftan çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin
korunması ve üretim sürecinin olumsuz etkilenmemesi açısından, doğal
kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda kurum ve kuruluşlar arasında
işbirliğinin geliştirilmesi ve toplumun konuya duyarlılığı önemlidir.”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, “Ülkemizin doğal kaynaklarının korunarak gelecek nesillere
aktarabilmenin farkındalığı ve bilinciyle TZOB ailesi olarak ülkemizde
kutlanan Çevre Haftasını ve Dünya Çevre Günü’nü kutluyoruz” dedi.