-“BİRLİKTE SİNERJİ YARATALIM, DAHA ÇOK PROJE İLE
ÜLKE KALKINMASINA KATKI SAĞLAYALIM”
- “TARIM, MODASI GEÇMEYEN, GEÇMEYECEK
BİR SEKTÖR. GELECEKTE ÖNEMİ DAHA DA ARTACAK”
-“ARTIK DÜNYADA GIDA FİYATLARI DÜŞMEYECEK.
BUNU FIRSATA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”
SAKARYA- Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Sakarya’da sanayici ve işadamlarına seslenirken, “Birlikte sinerji yaratalım, daha çok projeyle ülke kalkınmasına katkı sağlayalım” dedi.
Bayraktar, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte katıldığı Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nın başarılı sanayici ve kuruluşları ödüllendirmek amacıyla düzenlediği “Sakarya’nın Yıldızları” töreninde, tarımın sorunlarına değindi, çözüm önerileri sundu; Ziraat Odaları ile Ticaret ve Sanayi Odaları arasındaki işbirliğinin iki kurum ve ülke açısından önemine vurgu yaptı.Başkan Hisarcıklıoğlu ile birçok platformda bir arada olduklarını; Ekonomik Sosyal Konsey, Ekonomik Koordinasyon Kurulu, AB Karma İstişare Kurulu ve Anayasa Platformu’nda birlikte çalıştıklarını belirten Bayraktar, bu uyumun tabana da yayılması gerektiğini bildirdi. Bayraktar, “Ticaret Odaları ve Borsalar ile Ziraat Odalarımızı biraz daha yakın işbirliği yapacak şekilde bir araya getirmeliyiz” dedi.
İki kurum arasında yaratılacak sinerjinin ülke kalkınması açısından önemine işaret eden Bayraktar, sanayi ve ticareti tarımdan ayırmanın mümkün olmadığını kaydetti; sektörlerin birbirine nasıl entegre durumda olduğuna dikkati çekti.
Tarımı, “modası geçmeyen bir sektör” olarak tanımlayan Şemsi Bayraktar, şöyle devam etti:
“Tarım sektörü, önümüzdeki yıllarda enerjiyle birlikte daha da önem kazanacak. Çünkü hayatta her şeyi bir tarafa bırakabilirsiniz, ancak beslenmeyi terk edemezsiniz. Yokluğunda bir dilim ekmeğin kıymeti, hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak önem ve değerdedir. Bu noktada Somali’nin durumunu dikkatlerinize sunarım.”
-“BU ÇİFTÇİYE HERKES SAYGI DUYMALI”-
OECD’nin son tarım raporunu da değerlendiren Bayraktar, Türk çiftçisinin bütün zorluklara rağmen 74 milyonun yanı sıra 30 milyon turisti doyurduğunu ve 13 milyar dolarlık da ihracat yaptığını anlattı; “Bu çiftçiye herkesin saygı duyması lazım” dedi.
Tarımın yıllar öncesinden gelen yapısal sorunları bulunduğunu , verimlilik ve kalite için bu sorunların mutlaka çözülmesi gerektiğini belirten Bayraktar, Ortak Piyasa Düzenine göre üretim yapılması gerektiğini söyledi.
TMO’nun yeni bir alım sistemine geçtiğini, ürünün kalitesine göre ödeme yapacağını anımsatan Bayraktar, “TMO’nun yeni sistemine bu yıl için hazırlıksız yakalansak da kaliteye dayalı bu sistemi biz de destekliyoruz. Ve sloganın da şu olmasını istiyoruz: Kaliteli Üretim Yap Çok Kazan…” diye konuştu.
Kaliteli üretim için “bilgi”nin gerekliliğine, bilgi vermek için de eğitimin önemine işaret eden Bayraktar, hem TZOB’un hem TZOB ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ortak eğitim çalışmalarına değindi ve bu tür çalışmaların Sanayi ve Ticaret Odalarıyla da yapılabileceğini bildirdi.
2013’ten itibaren biyodizel ve biyoetonel kullanımına ilişkin EPDK kararına işaret eden Bayraktar, bu açıdan sulamanın büyük önem kazandığını da belirtti.
-TARIMIN GELİŞMESİ ÜLKENİN GELİŞMESİDİR”-
Yapısal sorunların aşılması durumunda tarım sektörünün gelişeceğini, bu sektörün gelişiminin de sanayinin gelişmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanması anlamına geldiğini vurgulayan Bayraktar, tarım sektörü açısından toplulaştırma ve arazilerin miras yoluyla bölünmesinin engellenmesinin önemine dikkati çekti. Tarım sektörü olarak 2023 yılı hedeflerinin 150 milyarlık ekonomik hasıla olduğunun altını çizen Bayraktar, “Bunu yakalamak için, dünyada 10. büyük ekonomi olmak için elbirliğiyle çok çalışacağız, üreteceğiz, her şeyi devletten beklemeden üzerimize düşen sorumluluklarını yerine getireceğiz ” dedi.
Dünyada gıda spekülasyonu yaşandığını, üretiminin yeterli olduğunu ancak dağıtım açısından sorunlar bulunduğunu anlatan Bayraktar, bu durumun ülkemiz açısından fırsata dönüştürülebileceğini, bunun da maliyetlerin düşürülmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti. Bayraktar, “Maliyetlerin düşürülmesi durumunda, bundan hem çiftçimiz hem de ülkemiz kazanacaktır” diye konuştu.
Türkiye’de tarım sektörü açısından müthiş bir bilgi kirliliği bulunduğunu, söylentiler ve duyumlarla açıklamalar ve haberler yapıldığını da kaydeden Bayraktar, bu durumun, sektörün yanı sıra ülkeye büyük zarar verdiğinin altını çizdi.
“Bizler hizmet makamlarındayız” diyen Bayraktar, “Çiftçisiyle, sanayicisiyle hep birlikte çalışarak, sinerji yaratarak, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayacağız, birlik ve beraberlikle bunu yapacağız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
-BORSA’DA SORULARI CEVAPLANDIRDI-
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Sakarya Ticaret Borsası’nda düzenlenen toplantıda da üyelere hitap etti; yöneltilen soruları cevaplandırdı.
Tarım sektöründe 30-40 yıl önce çözülmesi gereken örgütlenme ve pazarlama sorunu bulunduğunu, bu yüzden hayvancılıkta yeterli mesafe alınamadığını belirten Bayraktar, “Hep söylüyorum. Hayvancılıkta ana varsa dana da vardır. O yüzden süt hayvancılığı sağlıklı gidiyorsa et hayvancılığı da sağlıklı gider” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ette ve sütte, Et ve Balık Kurumu marifetiyle TMO benzeri bir müdahale kurumu oluşturacağı bilgisini de veren Bayraktar, “Et ve Balık Kurumu ette ve sütte müdahale kurumu haline getiriliyor. Bu müjdeyi sizlerle paylaşmak isterim. Ette ve sütte istikrarı sağlayabilirsek hayvancılıkta arzu ettiğimiz gelişmelere ulaşabiliriz. Bu durum kırsala da refahı getirir” diye konuştu.
TMO’nun yeni başlattığı alım sistemiyle ilgili de bilgi veren Bayraktar, yeni sistemde en önemli konunun “kalite” olduğunu, bu yüzden çiftçinin bilgilendirilmesi ve eğitiminin çok daha önemli hale geldiğini söyledi.
Konuşmasında gübre kullanımının önemine de vurgu yapan Bayraktar, ülkenin, yeterli düzeyde gübre kullanamamaktan kaynaklı yaklaşık 11 milyar dolarlık kaybı olduğunu belirtti.
“Artık dünyada gıda fiyatları düşmeyecek. Bunu fırsata dönüştürmeliyiz” çağrısını yineleyen Bayraktar, “Bunun temeli de bilgidir, altyapı sorunlarının giderilmesidir” dedi.
-“ÖRGÜTLENME, ÖRGÜTLENME, ÖRGÜTLENME…”-
Bayraktar, bir soru üzerine, Türkiye’de üretici birliklerinin bir şans olduğunu, ancak idari ve mali yapı anlamında yetersizlikler bulunduğunu ifade etti ve “Türkiye kooperatifçiliği beceremedi. 50 yıl önce bunu yapabilseydik, bugün sorunlarımızın büyük bölümünü yaşamazdık. Bu anlamda Türkiye geç kaldı” diye konuştu.
Her şeyin devletten beklenilmemesi gerektiğini, kurum ve kuruluşların üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini anlatan Bayraktar, “Örgütlenme, örgütlenme, örgütlenme… Gelişme için, kaliteli üretim için, üretici örgütleri, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi güçlenmeli, güçlendirilmelidir. Ancak hiçbir şey çalışmadan olmaz. Çalışacağız, üreteceğiz, ancak o zaman ekonomik olarak gelişeceğiz” dedi.
Bir başka soru üzerine Bayraktar, sözleşmeli üretim modeli dolayısıyla tavukçuluk sektörünün bu ülkenin yüz akı olduğunu belirtti. Çiftçiliğin bir meslek olmadığını, bunun sıkıntısının da ayrı yaşandığını anlatan Bayraktar, “Ne eli öpülesi çiftçimiz var ki, her şeye rağmen, her sıkıntıya, her soruna rağmen, neredeyse inadına üretim yapıyor. Bu çiftçi her anlamda desteklenmeli, her zaman yanında olunmalıdır” dedi.