Balıkçılıkta av sezonu
başlıyor
-“Balıkçılar ‘Vira
Bismillah’ diyerek 1 Eylül’de denize açılacak”
-“2016 yılında 588 bin
715 ton olan su ürünleri üretimimiz, 2021 yılında yüzde 35,9 artarak 799 bin
851 ton olarak gerçekleşti”
-“Son 10 yıllık dönemde
avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 36,2 azalırken
yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimizde yüzde 149,8
oranında arttı”
-“Su ürünleri ihracatımız
2021 yılında 1 milyar 376 milyon 291
bin 922 dolara çıktı”
-“Su ürünleri
ticaretinde ülkemiz net ihracatçı bir ülkedir”
-“Son yıllarda avcılık
üretim miktarları azalıyor. Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir
avcılığın sağlanması şarttır”
-“Sürdürülebilir su
ürünleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları
ve hedefler belirlenmelidir”
“Balıkçılar 1 Eylül’de ‘Vira Bismillah’ diyerek denize açılacaklar”
diyen Bayraktar, av sezonunun bereketli olmasını diledi.
Su ürünlerinin insan sağlığı ve dengeli beslenmede önemli
hayvansal protein kaynaklarından biri olduğunu belirten Bayraktar, balık
avcılığının önemli bir gıda temin yöntemi olmakla birlikte ülkelerin
ekonomisinde de ciddi bir yere sahip olduğunu söyledi.
Bayraktar, “Balıkçılarımız yeni av sezonuna umutla bakıyor.
Yeni sezonun hem balıkçılarımız hem de vatandaşlarımız açısından verimli
geçmesini bekliyoruz” temennisinde bulundu.
Ülkemizin uzun sahil şeridi, yaygın iç suları ve
nehirleriyle önemli balıkçılık kaynaklarına sahip olmasının yanında su ürünleri
yetiştiriciliğinde de ön plana çıktığını vurgulayan Bayraktar, “2021 yılında
toplam su ürünleri üretimimizin yüzde 41’i avcılık, yüzde 59’u ise yetiştiricilik
yoluyla elde edildi. Su ürünleri avcılığımızın toplam üretimdeki payı
yetiştiriciliğin artmasıyla birlikte yıllar içinde azaldı” dedi.
Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“TÜİK verilerine göre, 2016 yılında 588 bin 715 ton olan su ürünleri üretimimiz, 2021 yılında
yüzde 35,9 artarak 799 bin 851 ton olarak gerçekleşti.
Son 10 yıllık dönemde (2011-2021)
avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 36,2 azalırken
yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünleri üretimimiz yüzde 149,8 oranında
arttı.
Su ürünleri ticaretinde ülkemiz
net ihracatçı bir ülkedir. Yıllar itibarıyla ihracat miktarımızda önemli artışlar
oldu. Son 5 yıllık rakamlara baktığımızda; 2016 yılında 790 milyon 303 bin 664
dolar olan su ürünleri ihracatı yüzde 74,1’lik bir artışla 2021 yılında 1
milyar 376 milyon 291 bin 922 dolara çıktı.
Artan üretim ve ihracata karşın su
ürünleri tüketimimiz ne yazık ki çok düşük seviyelerde seyretmektedir. FAO 2019
yılı verilerine göre kişi başına tüketimimiz 6,3 kilogramla, 20,5 kilogram olan
dünya ortalamasının oldukça altındadır.”
2011 yılında 514 bin 755 ton olan
toplam su ürünleri avcılığımızın 2021 yılında yüzde 36,2 azalarak 328 bin 158
tona gerilediğinin altını çizen Bayraktar, “Su ürünleri avcılığımız ise 2021
yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,9 azaldı” diyerek açıklamasını devam
ettirdi:
“Deniz ürünleri avcılığı bir önceki
yıla göre yüzde 11 azalırken iç su ürünleri avcılığında değişiklik yaşanmadı.
Avcılıkta Karadeniz bölgesi yüzde 77’lik payla ilk sırada yer aldı.
Denizlerimizde avlanan en önemli balık türü hamsidir. 2021 yılında hamsi balığı
151 bin 598 ton ve yüzde 46,2 payla en yüksek miktarda avlanan balık oldu.
Hamsi balığını 28 bin 41 ton ile çaça, 19 bin 590 ton ile istavrit takip etti.
Denizlerde balık harici en fazla avlanan su ürünü de kum midyesi oldu. Ülkemizde,
dünyada olduğu gibi avcılıkta stok büyüklüğüne ulaşıldı. Avcılık yoluyla
elde edilen su ürünleri üretiminin artması pek mümkün görülmüyor. Avcılığın
korunması için denizlerimizin korunması gerekiyor.”
Hayvansal protein temininde önemli yeri olan balık
avcılığının çevreye olumsuz etkilerinin en düşük seviyelerde tutulmasının
önemine değinen Bayraktar, “Nitekim ekosistemdeki tahribatlar gelecek
nesillerin refahını tehlikeye sokuyor. Ülkemizdeki su ürünleri avcılığı kıyı
balıkçılığına dayanıyor. Yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz
balıkçılığı yapılamıyor. Bu nedenle de av baskısı kıyı sularımızda yoğunlaşıyor”
diyerek yapılması gerekenleri açıkladı:
“Son yıllarda avcılık üretim miktarları azalıyor. Sektörün
geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla
stokların korunmasını ve geliştirilmesini sağlayacak çalışmaların ve
araştırmaların yapılması gerekiyor. Koruma kontrol çalışmalarına öncelik
verilmesi de ayrıca önemlidir.
Denizlerde ve iç sularda
yapılacak ticari ve amatör amaçlı su ürünleri avcılığına yönelik düzenlemeleri
içeren tebliğlerle Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda önemli çalışmalar
yaptı. Su ürünleri avcılığında yer, zaman, tür, boy, ışık kullanımı ve avlanma
mesafesi gibi konularda getirilen yasaklar ve kontroller su ürünleri üretiminin
sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor.
Balıkçılarımızın av yasaklarına ve tebliğ ile getirilen
düzenlemelere titizlikle uyması sağlanmalıdır. Sürdürülebilir su ürünleri
üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları ve
hedefler belirlenmelidir.
Kaynakların verimli kullanılabilmesi için su ürünleri
eğitim merkezleri kurulmalı, yetiştiricilik, avcılık ve Ar-Ge çalışmaları daha
fazla desteklenmeli, sektörde örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.
Balıkçılıkta arz-talep dengesi
oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekir. Ülkemizde kişi
başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması
için fiyat istikrarı sağlanmalı, eğitim ve tanıtım çalışmaları
yayınlaştırılmalıdır.
Balıkçılık sektöründe ürünlere yönelik dondurma, tuzlama,
konserve, paketleme ve işleme tesislerinin sayılarının artırılması sektöre ekonomik
katkı sağlayacaktır. Yeni av sezonu döneminin balıkçılarımıza bereketli
kazançlar getirmesini diliyorum.”