23 Mart
Dünya Meteoroloji Günü
ANKARA-
23.03.2023-
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü dolayısıyla
yaptığı yazılı basın açıklamasında hava olaylarının tarım sektörü için oldukça
önem taşıdığına dikkat çekerek Dünya Meteoroloji Günü’nün farkındalık
oluşturması açısından önemli bir gün olduğunu ifade etti.
Birleşmiş Milletlere
(BM) bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) kuruluş sözleşmesinin imzalandığı
tarih olan 23 Mart gününün Dünya Meteoroloji Günü olarak kutlandığını belirten
Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“Her yıl güncel bir
konu belirleyen Dünya Meteoroloji Örgütü 2023 yılının konusunu ‘Nesiller
boyunca hava, iklim ve suyun geleceği’ olarak belirledi. Bu temayla, iklim
değişikliğinin olumsuz etkilerine birebir tanık olduğumuz şu günlerde sürdürülebilirlik
ilkesiyle geleceğin teminat altına alınmasına odaklanılıyor.
Sıcaklık, yağış, dolu,
hortum gibi meteorolojik olaylardan, hava koşullarından birinci derecede etkilenen
sektör tarımdır. Bu nedenle meteoroloji konusu tarım sektörü için fevkalade önemlidir.”
İklim
değişikliği, doğal afetler ve tarım
“Normalde gelişen hava
olayları doğayla çoğu zaman bir dost iken bu durum iklim değişikliğiyle daha
çok doğal afetlere dönüşmeye başladı. Artan sera gazlarının bir sonucu olarak
ortalama küresel sıcaklık 150 yıl öncesine göre 1 dereceden fazla yükseldi. Hükümetlerarası
İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bu sıcaklığı 1,5 derecenin altında tutmamız gerektiğini
aksi takdirde iklim değişikliğinin etkilerinin tüm bölgelerde artacağını
bildirmiştir.
Bu durumda en başta sera
gazı emisyonlarının azaltılması için her türlü tedbirin alınması, gelecek
nesillere bırakılacak en büyük mirastır.
Tarım hem iklim
değişikliğini etkileyen hem de iklim değişikliğinden etkilenen bir sektördür.
Açık alanda doğaya bağımlı olarak yapılan tarımsal üretim, sıcaklık ve yağış
gibi unsurlar nedeniyle iklim değişikliğinden doğrudan etkileniyor.
Aşırı sıcaklık,
şiddetli yağışlar, dolu, fırtına, don gibi doğal afetler iklim değişikliği ile
birlikte çok daha yıkıcı boyutlara ulaştı.
Yapılan çalışmalara
göre iklim değişikliği; bitkisel üretimde verim değişikliği, üretim miktarında
ve kalitesinde azalma, üretim deseninde değişiklik, üretim dönemlerinde
değişiklik, toprak verimliliğinde azalma, bitki hastalık ve zararlılarında
artış, sulama sayısı ve miktarında artış, maliyetlerin yükselmesi gibi etkilere
neden olabiliyor.
Bu olumsuz etkilerin
gelir kayıpları, tarıma dayalı sanayide üretim kayıpları, işsizliğin artması,
tarımsal kredi temininde zorluklar, çiftçi sayısında azalma, üretimde azalma,
gıda güvencesinde sorunlar ve kalkınmanın yavaşlamasına neden olabileceği
tahmin ediliyor.”
Meteorolojik
veriler tarım sektörünün hava olaylarından aşırı etkilendiğini gösteriyor
“Meteoroloji Genel
Müdürlüğü’nün verilerine göre 2022 yılı ortalama sıcaklığı 1991-2020 yılları
arası ortalamasının 0,6 derece üzerinde gerçekleşti. Türkiye ortalama
sıcaklıklarında 2007 yılından bu yana (2011 yılı hariç) pozitif sıcaklık
farklılıkları bulunuyor.
2022 yılı 14,5 derece ile
en sıcak yedinci yıl oldu. 2022 yılı ortalama sıcaklıklarına aylar itibarıyla
bakıldığında mart ve mayıs ayları haricinde ortalamaların üzerinde gerçekleşti.
2022 yılı alansal ortalama yağış 503,8 mm ile uzun yıllar ortalamasının yüzde
12,1 altında gerçekleşti.
2022 yılı tam 1030
olağanüstü olay ile doğal afetlerin en fazla yaşandığı yıl oldu. 2022 yılında
meydana gelen olağanüstü doğa olaylarının yüzde 33,6’sını şiddetli yağışlar,
yüzde 21,4’ünü fırtına, yüzde 18,5’ini dolu, yüzde 11,7’sini kar, yüzde 4,1’ini
yıldırım düşmesi, yüzde 2,7’sini heyelan, yüzde 2,5’ini don, yüzde 2,1’ini çığ,
yüzde 1,9’unu hortum ve yüzde 1’in altında olan orman yangını, sis ve kum
fırtınası gibi doğa olayları oluşturdu.”
İklim değişikliğinin azaltılmasına katkı: Yenilenebilir
enerji
“Sera gazı
salınımlarını azaltmanın bir yolu da yenilenebilir enerji kaynaklarına
başvurmaktır. Yenilenebilir enerji, çevre dostu olmasının yanı sıra enerji kaynakları
açısından zafiyet yaşayan ülkeler için de bir fırsattır.
Son yıllarda meydana
gelen enerji fiyatlarındaki artış ve Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında
cereyan eden savaş enerjiye ulaşımı kısıtladı. Türkiye’nin de yenilenebilir
enerji konusuna ağırlık vermesi, bu sektörde çalışabilecek kalifiye eleman
yetiştirmesi gerekiyor.
Yenilenebilir enerji
konusunda teşvikler dünya genelinde artıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre
2010 yılından bu yana rüzgâr ve güneş enerjisi maliyetlerinde yüzde 85’lere
varan oranda düşüşler oldu.
Gelinen noktada hemen
herkes iklim değişikliğinin etkilerine maruz kalmış ve tecrübe kazanmıştır. 2022-2023
sezonunda yağışların geç gelmesi sebebiyle normalde ekim ayında olan ekimlerin
daha çok kasım ayında yapılması buna örnektir.
Artık iklim
değişikliğinin etkilerinin tartışılması yerine, iklim değişikliğine nasıl uyum
sağlarım konusuna yoğunlaşılmalıdır. Çiftçilerimiz afet gerçeğini bilmeli, afetlerin zararını en
aza indirebilmek için alınabilecek her türlü önlemi önemsemeli, teknoloji kullanımını
artırıp yeniliklere açık olmalı, bilimin ışığında yapılan tavsiyelere kulak
vermelidir.”