-TZOB GENEL BAŞKANI BAYRAKTAR:
“ŞİDDET KADININ KADERİ DEĞİLDİR’’
-“KADINLARIMIZ TARIMIN DA VAZGEÇİLMEZİDİR’’
-“ÜLKEMİZİN GIDA GÜVENLİĞİ VE GÜVENCESİ
KADINLARIN ELİNDEDİR’’
Ankara – 08.03.2012 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son dönemlerde medyada hem her gün kadınlara yönelik şiddet haberlerini gördüklerini bildirerek, “şiddet kadının kaderi değildir” dedi.
“Anayasa Platformu Girişim Grubunun “Türkiye Konuşuyor” etkilikleri çerçevesinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle düzenlenen “Anayasa Kadın Platformu” toplantısı, Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde yapıldı.
Toplantıya, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Meral Akşener, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri, Anayasa Platformu Girişim Grubu üyesi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Türkiye’nin dört bir tarafından gelen kadınlar katıldılar.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, toplantıda yaptığı konuşmada, Anayasa Platformu Girişim Grubunun “Türkiye Konuşuyor” etkilikleri çerçevesinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle “Anayasa Kadın Platformu” adıyla düzenlediği bu çalışmayı, çok önemsediklerini bildirdi.
Türkiye’nin yeni bir anayasaya yürüdüğünü belirten Bayraktar, bununla ilgili girişim grubunun da 13 ilde geniş katılımlı halk toplantıları düzenlemekte olduğunu, 5 ilde toplantıları gerçekleştirdiklerini anlattı. Bu çalışmalarda toplumun yarısını oluşturan kadınların da görüşlerinin önemli olduğunu, toplantının, bu görüşlerin alınması açısından önem taşıdığını bildiren Bayraktar, konuşmasında şu konulara değindi:
“Son dönemlerde medyada hem her gün kadınlara yönelik şiddet haberlerini görmekteyiz. İlkin şunu belirtmek istiyorum şiddet kadının kaderi değildir. Üzüntüyle belirtmek isterim ki, hiç de azımsanmayacak sayıda kadın, eşleri veya yakın aile üyelerinin şiddetine maruz kalıyor, çok sayıda kadın cinayete kurban gidiyor.Kadınlarımızın bunları yaşaması, çok sayıda kadınımızın şiddete maruz kalması kabul edilecek bir durum değildir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, bu durumu şiddetle kınıyoruz. Toplumsal hayatımızın en az yarısında var olan kadınlarımızın, bu alanı düzenleyen en temel yasal metin olan Anayasa’nın yapımında da bu oranda söz sahibi olması ve temsil edilmesi gerekir. Şu unutulmamalıdır ki kadınlarımız, tarımın da vazgeçilmezidir.
Çalışan kadınların yüzde 40,4’ü tarımda istihdam edilmektedir. Türkiye’de istihdam edilen 6 milyon 970 bin kadından 2 milyon 815 bini tarımda çalışıyor. Fakat ücretsiz aile işçisi 3 milyon 112 bin kişinin 2 milyon 340 bini kadınlardan meydana geliyor. Buna göre, ücretsiz aile işçilerinin yüzde 75,2’sini kadınlar oluşturuyor. Tarımda çalışan kadınların yüzde 96,1’i kayıt dışı çalışıyor. Ülkemizde tarımdaki 2 milyon 815 bin kadından 111 bini kayıtlı iken, 2 milyon 704 bini kayıt dışı istihdam ediliyor. Tarımda ücretsiz aile işçilerinin yüzde 96,4’ü, kendi hesabına çalışanların yüzde 96,2’si, ücretli ve yevmiyeli olarak çalışan kadınların yüzde 92,9’u, işveren olarak çalışanların ise yüzde 85,7’si kayıt dışı istihdam edilen konumunda bulunuyor.”
Bu durumu kabullenmenin mümkün olmadığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
“Halen tarımda çalışan erkek sayısı kadın sayısından sadece 360 bin daha fazladır. Genel eğilime baktığımızda, pek yakın bir gelecekte tarımda çalışan kadın sayısının, erkek sayısını geçeceğini söyleyebiliriz. Her alanda olduğu gibi tarımda da kadınların eğitimi çok önemlidir. Çünkü kadın işgücünün tarımın her dalında ve özellikle üretim aşamasında katkısı erkeklerden daha fazla. Tarımda kadınların çağdaş metotları uygulaması halinde verim ve kalite daha kısa sürede artırılabilecek. Kadınlar, bitkisel üretimin yanı sıra, hayvansal üretimde de etkin faaliyet gösteriyor. Onların çağdaş metotlarla ve hijyen kurallarına uyarak çalışmaları, insan sağlığı, verimlilik ve Avrupa Birliğine (AB) uyum açısından ciddi katkılar sağlayacaktır. Bugün bazı bölgelerde tarımda sadece kadınların çalıştığı, erkeklerin tarım dışı sektörlerde iş buldukları düşünüldüğünde, ancak kadınların eğitimiyle tarımda gelişmiş ülkelerdeki verimlilik düzeyine ulaşmak mümkün olacaktır. Ülkemizin dünyanın içinde bulunduğu tarımla ilgili olumlu konjonktürü kaçırmaması için kadınların eğitimi önemlidir. Dünyayla rekabeti kadınlar sağlayacaktır. Ülkemizin gıda güvenliği ve gıda güvencesi kadınların elinde olacaktır.
Diğer kesimlerde olduğu gibi tarımsal örgütlerde de kadınlarımızın ağırlığı halen yeterli değildir. Tarımsal örgütlenmelerde kadınlarımızın etkinliğinin artması ve örgütlerin organlarında daha fazla yer almasını destekliyoruz. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak çalışan kadınlarımızın sorunlarını çözmek için gayret ediyoruz. 2 Ağustos 2003 tarihinden önce, sattıkları ürünlerden sigorta primi kesilen kadın çiftçilerin, aile reisi olmamaları durumunda sigortalılık tescil talepleri kabul edilmemekteydi. Çiftçi kadınların “aile reisliği” kavramından kaynaklanan sigortalılıkla ilgili hak kaybı, TZOB’un girişimleri neticesinde yapılan düzenlemeyle giderildi. Toplumumuzun daha sağlıklı bir yapıya kavuşması için, kadınların eğitim sorunları giderilmeli, kadınların şiddete maruz kalmaları önlenmeli, toplum hayatın her aşamasında daha fazla yer almaları teşvik edilmelidir. TZOB olarak, bu konuda yapılacak her türlü çalışmaya desteğimiz tam olacaktır.”
Bayraktar, en geniş toplumsal mutabakat ile oluşturulmasını ümit ettikleri ve bugün katılımcıların emek ve düşünceleriyle katkıda bulunacağı yeni anayasanın, kadınların temel beklentilerine cevap verecek şekilde olmasını temenni ettiklerini bildirdi.
Şemsi Bayraktar, “tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dilekleriyle kutluyor, saygılarımı sunuyorum” dedi.